Tanıl Sürmeli Anlatıyor: Başlangıçtan Bugüne

Tanıl Sürmeli Anlatıyor: Başlangıçtan Bugüne

Tanıl Sürmeli Anlatıyor: Başlangıçtan Bugüne

Sirena Marine Ürün Müdürü Tanıl Sürmeli, on beş yıldan beri şirket bünyesinde görev alan ve tüm Sirena Yachts markalı teknelerden sorumlu ürün müdürü. Her yeni modelin fikir aşamasından fiziksel olarak suya inmesi ve piyasadaki varlığı süreci boyunca tüm işleri yöneten sekiz kişilik bir departmanı yönetiyor. Sirena Yachts’ın arkasında yatan gücü yaratanlardan birini bulunca biz de tüm merak ettiklerimizin yanıtlarını fısıldamasını istedik.

Önemli Noktalar

Görev tanımınız neleri kapsıyor?

Yeni bir ürün çıkartacaksak, fikri ortaya atan, pazarı araştıran, teknik aksiyonları hazırlayan, rekabet ve fiyat analizi yapan, potansiyel müşteriler ve bayilerle konuşup taleplerini dinleyen, ardından iş planını ve bütçesini hazırlayıp üst yönetime sunan bir ekibiz. Proje onaylandıktan sonra da üretim için gerekli verileri hazırlayıp ilgililere aktaran departmanız. Ofisimiz fabrikada olmasına rağmen üretime karışmıyoruz ama ürünü etkileyebilecek her tür kararı biz alıyoruz. Buna tasarım aşaması da hangi teknede hangi motorların kullanılacağı da dahil.

Motor seçimi kriterleri tekne kullanıcıları için oldukça kapalı bir kutu. Üreticiler makine tercihini neye göre yapıyor?

Bu sanıldığı gibi sadece ticari bir karar değil. Şöyle açıklayabilirim: Bir motoryat markası oluştururken bir yola çıkış mottosu vardır. Örneğin biz Sirena Yachts markası altında denizci tekneler üretme vaadiyle yola çıktık. Hem müşteriyi anlayan hem de tekneden anlayan müşterilere hitap eden bir marka oluşturmak istedik. 

Denizciler genellikle motor konusunda muhafazakardır. Bildikleri, alıştıkları motorları kullanmak isterler. Biz ise teknelerde hacim avantajı sağlaması, yerleşim kolaylığı gibi kriterleri değil, gerçekten denizci teknelere yakışacak motor tercih ediyoruz. Bütün tasarım süreçlerinde olduğu gibi bu kriteri esas alıyoruz ve bunu yapan birkaç firmadan biriyiz. 

Bununla beraber en önemli gördüğümüz konulardan biri de müşteri odaklı anlayışımızın sonucu olan teknik servis noktalarına ulaşılabilirliği kolay ve çok olan markaları tercih ediyoruz. Örneğin Amerika pazarına ürün sunarken o piyasada kabul görmüş iyi denizci markalarla ilerlemeyi tercih ediyoruz. Avrupa’da yine denizciliği öne çıkan Avrupa markalarıyla yürüyoruz. Motor seçiminde bizi ticari kârlılık değil, markanın bize vaat ettikleri ve bizde yarattığı güven ilgilendiriyor.

Bir flash back yapıp 2009’a hatta daha öncesine dönelim. Sirena Marine’e gencecik bir mühendis olarak girdiğinizde kimdiniz? Kariyeriniz planlı mı gelişti yoksa tesadüflere bağlı olarak mı gelişti?

Aslında oldukça planlanmış diyebilirim. Küçükken yazları babamın yelkenli teknesinde geçirirdik. Denize tutku o zamanlar başladı. Lise yıllarında tamamen denizle ilgili bir mesleğe odaklandım. İstanbul’da o zamanlar sadece İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaat Bölümü vardı. 

Yat inşaatı üzerine bir okul araştırmaya başladım. Bu alanın en önemli okullardan biri Southampton Üniversitesi çıktı. Bir başvuru mektubu yazdım. Şansıma bölümün başındaki hoca Türk çıktı ve olumlu yanıt verdi. Apar topar oraya gidip yat tasarımı ve mühendisliği

okudum. Ardından yine çok önemli bir üniversite olan Newcastle’da master yaptım ve Türkiye’ye döndüm. Çünkü Türkiye o yıllarda sektörde öncü bir ülke durumuna gelmişti. Bir buçuk yıl Alen Yacht’ta proje sorumluluğu yaptım ve askere gittim. Döndükten sonra da reklamlarını gördüğüm ve yaptıkları işler çok ilgimi çeken Sirena Marine’e başvurdum.

Özellikle Azimut’la yaptıkları ortaklık çok cazip geldi ve montaj sorumlusu olarak işe başladım. Orhangazi fabrikamız henüz çok küçüktü ve ilk seri üretim fabrikasını orada kurduk. İkinci projemiz Magellan oldu. Üretim sorumlusu olduktan sonra Azurée projesinde çalıştım. Sonra 180 derece farklı bir görev alıp marka ve pazarlama müdürü oldum. 

Amacım yeni kurulacak olan motoryat markası için çalışmaktı. Sektörde hem denizci hem teknik eleman olup müşteri taleplerini anlayabilecek kapasitede profesyonel azdı. Bu işi yapabileceğimi ve kendimi geliştirebileceğimi düşündüm. Sonra logosundan marka vaatlerine, ürün gamından tarzına kadar sıfırdan yaratılan Sirena Yachts süreci başladı. Bir süre sonra ticari taraftan ayrılıp tasarım ve teknik tarafa geçtim. Ürün departmanını kurduk ve şu an başındayım.

Kendinizi bu sektörde ulaşılabilecek en iyi yere gelmiş gibi hissediyor musunuz? Yoksa bir aşama daha yapma hedefiniz var mı?

Bence bundan ilerisi yok. Son birkaç yıldır iç ve dış tasarımları da kendimiz yapıyoruz. Büyük tekneler yapıyoruz. Şu an 118 ve yakında duyurusunu yapacağımız yeni bir modelimizin tasarımları bize ait. Sonuçta fikir oluşturan ve gerçekleşmesini görebilme

şansı bulan çok az kişi var. Onlardan biri olduğum için hedeflediğim yerdeyim.

Sirena Yachts markasının yaratılışından beri geçen zaman içinde kaydedilen önemli bir mesafe var. İlk marka vaatleri ve kurulan hayallerle bugünü karşılaştırdığınızda ne görüyorsunuz?

Kuruluşta ince ve gerçekçi bir iş planı yapmıştık ve hiç sapmadık ama planladığımızdan ötede bir yerdeyiz. Bunun sebebi de pandemi etkisi oldu. Sektörde böyle müthiş bir patlama olmasını kimse beklemiyordu. Pandeminin avantaj sağladığı sektörlerden biri olduk. İlk planlamamız birbiri ardından farklı modeller üretip ardından süper yatlara geçmekti. Aslında tamamen düşündüğümüz gibi ilerledi. Pandemiyle artan talep ise işimizi kolaylaştırıp hızlandırdı.

Şu sıralar günlük rutinin dışına sizi heyecanlandıran projeleriniz hangileri?

Şu an masada 118 ve yine isimlerini henüz lanse edemeyeceğimiz 2 yeni modelimiz bulunuyor. Üzerinde en yoğun çalıştığımız, bizi en çok heyecanlandıran onlar. Sirena 118’in üretimine başlandı ve lansmanına hazırlanıyoruz. Birkaç ay sonra diğerine başlanacak. Şu anki yoğunluğumuz, heyecanımız onlar. Bir tekne üretim aşamasına geçtiğinde o proje için bizim departmanın işi neredeyse bitme noktasına gelir. Hiç bitmeyen ise şirkette sürekli üzerinde çalışılan ve kimsenin bilmediği yeni proje eskizleridir. Onların şirket gündemine gelmesi bir yılı bulur.

Lansman öncesinde Sirena 118 üzerine birkaç spoiler verir misiniz?

Sirena 118’in bizim için önemi yüzde yüz kendi departmanımız tarafından tasarlanmış olması. Şimdiye kadar ürettiğimiz en büyük kompozit tekne olacak. Aynı zamanda bu kategorideki ilk Class sertifikalı tekne olacak. İtalyan denetim kuruluşu RINA ile çalışıyoruz. Piyasada olmayan bazı özellikler sunacağız. Örneğin iki katlı ve balkonlu bir master kabini olacak. Bu ciddi bir teknik bilgi farkı ortaya koyuyor sektör için. Bizim için de güzel bir yeni başlangıç olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazı Konu Başlıkları

Online Keşife Bültene Abone ol

Güncel Konular

Sıcak Denizden Gelir
Küresel ısınmanın denizlere oldukça geniş kapsamlı etkileri oluyor ve çeşitli…
Schengen Vizesi Almak İçin...
Schengen vizesi, Avrupa’nın Schengen Bölgesi’nde seyahat etmek, çalışmak ya da…
Paris’in Altında Ne Var?
Bu yılın en çok ses getiren filmlerinden biri Xavier Gens’in…
Leros’ta Ne Var?
Güney Ege’de küçük ve ücra bir Yunan adası olan Leros,…
Yüz Yıl Önce Bir...
Günümüzden yüz yıl önceki 1924 Olimpiyatları yine Paris’teydi. Resmen kuruluşu…

Dilediğiniz Makaleyi Bulun...

Online Keşif'teki çerezler hakkında?

Bu site, cihazınızda bilgi depolamak için çerezler kullanır – bazıları sitemizin çalışması için gereklidir, diğerleri ise siteyi ve reklamlarımızı geliştirmemize yardımcı olur, ancak siz izin vermedikçe gerekli olmayan çerezleri ayarlamayacağız.

Tercihlerinizde istediğiniz zaman değişiklik yapabilirsiniz.